Bahçeli, özetle şu iletileri verdi:
NASIL BİR ADAY Kİ: Zillet ittifakının şapkadan çıkaracağı aday kim olursa olsun Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan muazzam bir irade gücüyle, yüzde 50’yi fersah fersah aşan bir oy çokluğuyla yine seçilecektir. Zillet ittifakının nasıl bir adayı vardır ki, yıpranmasın diye açıklamaktan imtina ediliyor. Çıkarsınlar adaylarını, görsünler hanyayı Konya’yı.
PARAŞÜTSÜZ UÇUŞ DERSİ: “Demir üzere sonum var. Kasım’da seçim olabilir” diyen Kılıçdaroğlu ya kendi kendini kandırıyor ya da hayal aleminde paraşütsüz uçuş dersleri alıyor. Cumhurbaşkanı adaylığına çok istekli olan Kılıçdaroğlu’na partisinden ve ittifak ortaklarından yükselen itirazlar esasen hudut sistemini laçkalaştırmakla kalmamış, histeri nöbetleri yaşamasına da yol açmıştır. Tavsiyemiz, en yakın kliniğe müracaat etmesi ve tedavi altına alınmasıdır.
BOŞ YAPMAYIN: TÜSİAD’ın menşei ve mensubiyet duyduğu ülke neresidir? Bir defa olsun ulusal olun, bir sefer olsun Türkiye’nin yasal tezlerine ve siyasetlerine dayanak verin. Meşrutiyet yıllarının Mebusu Boşo Efendi’den ne farkınız vardır? Boş yapmayın. TÜSİAD’ın göz kırpıp selam durduğu mesela İsveç, Kandil’in finans koridoruna dönüşmüştür.
NETFİLİX YANSISI: Kıymetlerimize yönelik linç teşebbüslerinden diğer ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır. Netfilix’te küfür ve düzeysiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan kelamda komedyenlerin rol aldığı diziler haddi aşmıştır. Küfürün neresine güleceğiz?
MEYHANE DEVRİMCİLERİ: Zerzevat ve meyve fiyatlarını eleştirip, lüks bir yerde yahut tatil beldesinde, dar gelirli bir ailenin neredeyse bir aylık mutfak masrafına muadil bir parayı bir saatte harcayıp gününü gün edenlerin ‘ne olacak bu memleketin hali’ diyen, temelde fırsatçı tatlı su solcularının, meyhane devrimcilerinin, ‘bu fiyat artışları ne olacak’ diye sorup geriye dolandıktan sonra yatlarla dolaşan, katlara doluşan üçkağıtçı demokratların bize anlatacak, bizimle paylaşacak hiçbir şeyleri olamaz.