Ankara Adliyesi’ne açılan Kuran kursu yansılara neden olmuştu. Adalet Bakanlığı’nın yansıların akabinde yaptığı açıklamada, Kuran kursu kurulmasının işçinin istediği tez edilerek, ‘katılım mecburî değildir’ denilmişti. Ankara ve İzmir Barosu’nun amaç alındığı açıklamaya İzmir Barosu’ndan cevap geldi.
İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamada, “Büyük kırmızı puntolarla basın açıklaması olduğunu belirttiğiniz, tekrar kendinizce kıymetli bulduğunuz yerleri kırmızıya boyadığınız, Baromuzu amaç aldığınız metni okuduk. Kusura bakmayın fakat bizi hiç dinlememiş, laikliğin ne olduğunu hiç anlamamışsınız” denildi.
Açıklamada şu tabirler kullanıldı:
“Laikliği itikatınıza nazaran eğip bükerek tüm inançlara eşit arada durulması gereken adliyelerde; mescidler, kurslar açarak yarattığınız mahalle baskısına reaksiyonumuz. Kınadığımız; veliler ya da çocukları değil, adliye binasında Kuran kursu açan sizlersiniz. Din sömürüsü yaparak, darbecilikle suçlayarak halkla bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz. Başaramazsınız. Bu halk; haksız, hukuksuz, zorba ve dayatmacı zihniyete kimin sahip olduğunu çok güzel bilir. Biz hiç darbeci olmadık. Darbeciliği, kendinizde ve tabi olduğunuz zihniyette arayın. Sizin kural, hukuk tanımazlığınızın tersine, bizim bağlı olduğumuz kozmik hukuk prensipleri; sizin siyasal İslam hasretinize karşı, cumhuriyet kıymetlerimiz var. Şunu da hatırlatalım isminizin başında Cumhuriyet Başsavcılığı olunca, hata sürece özgürlüğünüz olmuyor. Hata işleyen herkes üzere, sizler de şüphesiz yargılanacaksınız.”
