Üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un, bir cemaatin kaçak yurdunda katledilmesinin akabinde Antalya bu kere “öğrenci intiharları” ile gündeme geldi. Akdeniz Üniversitesi’nde okuyan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne (KYGM) bağlı yurtlarda kalan Halil Gülcan 11 Mayıs’ta, Emre Kandemir 21 Mayıs’ta, Muhammed Kaya ise 10 Haziran’da ömrüne son verdi.
SUİİSTİMAL EDİLİYOR
Olaylar sonrası Akdeniz Üniversitesi Dayanışması isimli bir öğrenci kümesinden “Akdeniz Üniversitesi rektörlüğü ve yurt idaresi üç maymunu oynuyor. Son bir ayda üç intiharın yaşandığı yurtta ‘manevi danışmanlık’ ismi altında öğrencilerin suistimal edildiğini, tarikat örgütlenmelerinin önünün açıldığını biliyoruz” açıklaması yapıldı. Yansıların yükselmesi üzerine valilik, KYGM ve üniversite rektörlüğünden art geriye açıklamalar geldi.
“KAMERA” SAVUNMASI
Rektörlükten yapılan açıklamada, “Gerekli inceleme yapılması için geçtiğimiz hafta içerisinde komite kurulmuştur. Komitemiz sorumluluk ve yetki alanımızda olmamasına karşın olayın aydınlatılabilmesi ve önleyici önlemlerin alınabilmesi maksadıyla çalışmalarını devam ettirecek” denildi. Valilik açıklamasında “157 adedi Elmalılı Hamdi Yazır Yurt Müdürlüğü’nde olmak üzere KYGM’ye ilişkin 14 yurdumuzda bin 435 kamera ve bunun yanı sıra fiziki ögelerle da güvenlik önlemleri sağlanmaktadır. Meydana gelen üç olay isimli kayıtlarımıza intihar olarak geçmiştir” tabirleri kullanıldı. KYGM açıklamasında ise “Olayların meydana geldiği yurtlarımızda güvenlik kameraları 24 saat etkindir, imgeler incelenmek üzere acilen ilgili makamlara teslim edilmiştir” denildi.
“HUZURLU DEĞİL”
CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek’in, yaşanan iki intiharın akabinde 25 Mayıs’ta mevzuyu Meclis’e taşıdığı, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdiği lakin önergeye karşılık alamadığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’e konuşan Zeybek, Kaya’nın evrakını görmek üzere bugün adliyeye gideceğini, akabinde yurt müdürleri ile görüşeceğini kaydetti. Zeybek, cemaat ve tarikat irtibatlı yurtların sorun olduğu kadar devlet yurtlarının da problemli olduğunu belirterek “Olaylar şunu gösteriyor, muhakkak ki öğrenciler yurtlarda huzurlu yaşamıyor. Öğrenciler çok zorda. Bir yanda ekonomik kriz zorluğu, öteki yanda da idari zorluklar yaşıyorlar. İdarelerin öğrencilerle gereğince ilgilenmediği görülüyor” diye konuştu.
“YEMEK BURSU BİLE ÇIKMADI”
Halil Gülcan’ın, adnı vermek istemeyen bir arkadaşı, Cumhuriyet’e konuştu. Yurdun kayıtsız olduğunu, Gülcan’ın hayatına son verdiği noktada kamera olmadığını kaydeden arkadaşı, “Orada kamera olsaydı ne olduğunu bilirdik ancak hala kamera taktırmadılar. Rektörlüğün sorumsuzluğu var. Halil geçinemiyordu. Fiyatsız yemek için bursa başvurdu lakin çıkmadı. Üstelik babası engelliydi” dedi.
REKTÖR DAHA NEYİ BEKLİYOR?
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, dün Akdeniz Üniversitesi yerleşkesi önüne giderek açıklama yaptı. Özdağ, “Anne ve babalarının bir tanesi olan bu genç kardeşlerimiz hayatlarının baharında ömürlerine son verirken, kendilerine, anılarına bir kedi yavrusu kadar bedel verilmedi. Bahis araştırılmadı. Buhrana girdi, intihar etti denilerek geçiştirildi” dedi. Özdağ yetkililere şöyle seslendi: “Bu mevzunun üzerine gitmek için rektör neyi bekliyor? Kaç öğrencinin ölmesi gerekiyor? Yurtlarda bir tarikatın baskısından bahsediliyor. Bununla ilgili bir soruşturma açıldı mı?”
“KADROLAŞMADAN ARTIK VAZGEÇİN”
Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, yaşananlara “Antalya’daki KYK yurtlarında hayatının baharında, gencecik evlatlarımız intihar ediyor. Gençlerimizin üst üste intihar etmesi olağan değil. Bu intiharları araştırın ve öğrenci yurtlarında manevi rehberlerinizden, tarikat ve cemaat kadrolaşmasından vazgeçin” reaksiyonunu gösterdi.
