30 Ağustos Başkumandanlık Meydan Muharebesi sonrasında Yunan hükümeti İngiltere aracılığıyla ateşkes antlaşması istedi. Gaye İzmir’in Yunanlılarda kalmasıydı. Fakat bu davete Ankara karşılık vermedi.
Hedefini Akdeniz olarak belirlemiş Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Zira kurtardığı her kasabanın, köyün, kentin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de zalimce katledildiğini görmekteydi…
8 Eylül gecesi İzmir hükümetsizdi. Askeri idare, Rum cemaat liderleri ve birtakım işbirlikçi Türkler İzmir’den kaçmıştı. Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu Türk ordusunun en önünde bulunuyordu. Bu kolordunun üç tane de öncü tümeni vardı. Bunlar İzmir’i tekrar Türk bayrağına kavuşturacak ve “Şanlı Tümenler” ismini alacaktı.
9 Eylül 1922 günü Saat 16.00’da, Albay Suphi (Kula) komutasındaki 14. Süvari Tümeni, kuzeyden girerek, Menemen ve Karşıyaka’yı zapt ederek, düşman işgaline son vermişlerdi. O kahramanlardan biri olan Bombacı Ali Çavuş, Karşıyaka vapur iskelesi karşısındaki askeri karargaha (günümüz “Olgunlaşma Enstitüleri İzmir Kültür Sanat Merkezi’ne), Karşıyakalı bayanların elleriyle diktikleri Türk Bayrağını göndere çekerken, birebir anda vapur iskelesinden atılan toplar, Karşıyaka’nın kurtuluşunu ilan etmiştir.
***
02 Şubat 1930 günü saat: 18.30’da, Cumhurbaşkanı, Karşıyaka Halk Evi’nde onuruna verilen çaya katılmak üzere Afet Hanım ve arkadaşları ile birlikte İzmir’den yola çıkmışlardır. Kendilerini, Ordu Müfettişi Fahrettin (Altay) Beyefendi, Müstahkem Mevki Kumandanı Hüsnü Emin, Tümen Kumandanları Talat ve Musa Kazım Paşalar, İzmir Milletvekili Vasıf ve başka milletvekilleri, vilayet yönetim heyeti, belediye yöneticileri, öğretmenler, banka müdürleri, tüccarlar ve endüstriciler tarafından karşılanmışlardır. Çok samimi bir hava içinde geçen ve Karşıyakalıların, Cumhurbaşkanı ile yakından görüşüp, sohbetlerini dinlemek imkanını veren çay partisi, danslar ve müzikle süslenen toplantı gece geç saatlere kadar devam etmiştir. İştirakçiler, çok keyifli bir gece geçirmiştir.
Dönemin Cumhuriyet Halk Partisi İzmir örgütü Lideri Tahir Bor gecenin açılış konuşmasında şunları söylemiştir:
“Cumhuriyetimizin kurulması için verilen gayretin başında yedi düvel ile savaşan Gazi Paşamız, bir avuç yol arkadaşı ve inanmış halk topluluğu vardı.
Gazi Paşamızın bize emanet ettiği kutsal emaneti kanımızın son damlasına kadar koruyacağız, genç Türkiye Cumhuriyeti ebediyen var olacaktır” demiştir. Bu kelamlar, Atatürk’ün çok güzeline gitmiştir. Daima birlikte çok keyifli gece geçiren Karşıyakalılar, “Büyük Kurtarıcı’ya” bir sefer daha ortalarında görmek memnunluğunu yaşamışlardır.
Önce Ordugah, Sonra Türk Ocağı, Halk Konutu ve sonra da Öğretmen Konutu olmuştur. 2000’li yıllarda, bodrumdaki bir odayı, ADD irtibat ofisi olarak kullanırken, dönemin valisi tarafından çıkartılmamızı hala hazmedemiyorum. Yerimize berber yerleşmişti.
Umarım, Sayın İzmir Vali’miz, Atatürk’ün ayak izlerinin olduğu, evvelki Öğretmen Evi’ni yeniden öğretmenlere tahsis eder.
Sizleri, benim ve Feruz Bozaslan’ın kitabımdan yapılan; “Atatürk’ün Adımlarıyla Karşıyaka” müzikli oyununa davet ediyorum. Sevgilerimle.
17 Haziran 2022
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı