İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, kimi sığınmacıları ülkeden Ruanda’ya taşıyacak birinci uçağın bugün kalkacağını, diğer sığınmacıların da daha sonraki uçaklarla gönderileceklerini söyledi.
Bugünkü birinci uçakta yer alması planlanan onlarca sığınmacı, hudut dışı edilmelerine karşı ferdî itirazlarda bulunup davalarını kazanarak listeden çıkarıldı.
Geri kalan 7-8 sığınmacının üçünün daha bugün kalkıştan evvel itirazda bulunması bekleniyor. Uçağın büsbütün engellenmesine yönelik son teşebbüs dün temyiz mahkemesi tarafından reddedildi. Uçuşun maliyetinin 500 bin sterlini aşması bekleniyor lakin yetkililer bu yolla insan kaçakçılarının teşebbüslerini sekteye uğratmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planına reaksiyon gösteren muhalif siyasetçilerin yanı sıra Anglikan Kilisesi önderleri de planı kınayan açıklamalar yaptı.
Bir hükümet sözcüsü, son dakika yasal itirazların sürmesinin beklendiğini lakin uçuşları başlatmaktan “vazgeçilmeyeceğini” kaydetti.
Sözcü, sığınmacıları Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya göndermenin “insan kaçakçılarının iş modelini yıkacağını” ve “nihayetinde hayat kurtaracağını” söyledi.
Bu akşam yapılacak uçuşun aslında onlarca yolcuyu taşıması planlanıyordu. Fakat listedeki sığınmacıların birden fazla hudut dışı edilmeye karşı kişisel itirazlarında başarılı oldu.
Uçakta kaç kişinin gönderileceği tam olarak belirli değildi. İçişleri Bakanlığı dün gece bu sayının 8 olduğunu açıklarken, Care4Calais isimli sığınmacılara yönelik yardım kuruluşu sayının 7’ye düştüğünü söyledi.
BBC’ye konuşan bir hükümet yetkilisi, “insanları uçuşta tutmak için ellerinden geleni yapacaklarını” lakin sığınmacıların gönderilmesine karşı kampanya yürütenler ve plana muhalif avukatların da geri kalan sığınmacıların bugün uçuştan çıkarılması için her türlü boşluğu kullanmalarını beklediklerini söyledi.
‘BRİTANYA’YI UTANDIRAN POLİTİKA’
Anglikan Kilisesi’nin üst seviye önderleri Times gazetesine yazdıkları mektupta planı, “İngiltere’yi utandıran ahlak dışı bir politika” olarak nitelendirdi.
Canterbury ve York Başpiskoposları ile Lordlar Kamarası’nda misyon yapan 20’den fazla piskopos tarafından imzalanan mektupta, hudut dışı edilenlerin “sığınma taleplerinin dikkate alınmadığı… ya da içinde bulundukları durumu anlamaya yönelik rastgele bir teşebbüste bulunulmadığı” belirtildi.
İngiltere Kilisesi’nin tüm üst seviye yöneticileri tarafından imzalanan mektupta, Ruanda’ya gönderilenlerin İngiltere’deki aileleriyle yine bir ortaya gelme bahtlarının olmadığı belirtildi.
“Birçoğu tarifsiz dehşetten kaçan çaresiz beşerler… Herkese sığınma hakkı tanıyamayız, lakin etik sorumluluklarımızı bir kenara bırakmamalı ya da sığınma talebinde bulunma hakkını koruyan memleketler arası hukuku göz gerisi etmemeliyiz.”
SIĞINMACILARI RUANDA’YA GÖNDERME PLANI NE İÇERİYOR?
- Başbakan Boris Johnson, birtakım sığınmacıların Ruanda’ya gönderilmesini içeren beş yıllık denemeyi duyurdu; bunun maliyeti 120 milyon sterlin olacak
- 160’tan fazla yardım kuruluşu ve kampanya kümesi plana karşı çıkıyor ve bunların küçük bir kısmı yasal gayret başlattı
- İçişleri Bakanlığı avukatları planın kamu faydasına olduğunu söylüyor, Yüksek Mahkeme de tıpkı fikirde
- Kampanyacılar karara yasal itirazda bulundu lakin başarısız oldular
- Yargıçlar önümüzdeki ay bu siyasetin yasal olup olmadığını kıymetlendirecek; yasa dışı olduğuna karar verilirse kimi bireyler Ruanda’dan İngiltere’ye geri gönderilebilir.
Salı günkü uçuş, İngiltere’ye yasadışı yollardan girdiği düşünülen kimi sığınmacıların Ruanda’ya gönderilerek orada sığınma talebinde bulunmalarını öngören beş yıllık bir denemenin birinci uçuşu olacak.
Ruanda hükümeti müracaatlarını değerlendirirken bu şahıslara kalacak yer ve takviye sağlanacak ve şayet başarılı olurlarsa beş yıla kadar eğitim ve dayanağa erişimle birlikte Doğu Afrika ülkesinde kalabilecekler.
Sığınma talepleri başarısız olursa, öbür göçmenlik yollarına başvurma talihi sunulacak, lakin Ruanda’dan hudut dışı edilmekle karşı karşıya kalabilecekler.
Pazartesi günü, temyiz mahkemesi yargıçları, hükümetin siyasetlerini uygulamasının “kamu yararına” olduğu istikametindeki evvelki bir kararı kabul ederek, birinci hudut dışı uçuşunun devam edebileceğine karar verdi.
Plana karşı çıkan kampanyacılar, önümüzdeki ay siyasetin yasal olup olmadığına ait tam bir duruşma yapılmadan evvel uçağın kalkışını durdurmayı hedefliyordu.
Pazartesi günü Avam Kamarası’nda konuşan Emekçi Partisi İçişleri Sözcüsü Yvette Cooper plan için “İngiltere’ye yakışmıyor” dedi.
SIĞINMACILAR İNGİLTERE’YE NEREDEN GELİYOR?
Yakın vakte kadar Manş Denizi’ni geçen sığınmacıların birden fazla İran’dan geliyordu. Bu oran 2018’de yüzde 80, 2019’da ise yüzde 66’ydı.
Fakat artık daha geniş bir bileşim var. Geçen yıl küçük teknelerle gelenlerin yüzde 30’u İranlı, yüzde 21’i Iraklı, yüzde 11’i Eritreli ve yüzde 9’u Suriyeli idi. Gelenlerin yaklaşık yüzde 75’i 18 ila 39 yaş ortasındaki erkeklerden oluşuyordu.
2021’de 28 bin 526 kişinin küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçtiği biliniyor. Bu yılki toplam sayının çok daha yüksek olması bekleniyor.
